Bu zümrütün Nepal’de saklı bir gizemi var. Himalayalar’da buzulların arasında kaybolan sevgilimin öyküsü gibi. . . O, benim için bir Nepal zümrütü. . .
O dakikadan sonrasını kimse bilmiyor. Kızın ne ölüsü ortada ne de dirisi. . . Aslında, arabada üçüncü bir şahsın varlığını benden başka bilen de yok. . .
Gerçek yavaş yavaş su yüzüne çıkıyordu. . . Ben bunu çok düşünmüştüm. Manolya hayattaydı. O yaşıyordu. Bütün aramalara rağmen cesedin bulunamaması sanki bir şekilde bana, onun yaşıyor olduğunu vurguluyordu. . . (Arka Kapak)