Yorumlanmamış bir rüya açılmamış bir mektup gibidir.
Rüya eskiden beri insanların ilgisini üzerine çekmiş insan hayatının gizemli bir tarafıdır. İlişkilerimizde diğer insanlara ve yaşadığımız olaylara karşı, çoğu defa bilincimizden gizlenen gerçek tepkilerimiz rüyalarımızda ortaya çıkar. Rüyalarımızın birinci görevi bizi içinde bulunduğumuz ruhsal durumla ilgili ipuçları vermektedir. Rüyalar kendi öz benliğimiz ile ilgili bu bilgi ve mesajları bize semboller kullanarak sunar. Zira, gerçek olanın sembolleri ve dolaylı anlatımlara başvurulmadan apaçık ortaya konulması benliğimizi rahatsız edecektir çoğu defa. Bundan dolayı rüyada kullanılan sembollerin bilinmesi rüyadaki mesajı anlamanızın ilk basamağıdır.
Diğer taraftan bazı rüyalar bize gelecekle ilgili çoğunlukla sembolik ve gizli bazen de açık mesajlar sınar. Ancak her sembol her zaman aynı anlama gelmez. Bir sembolün bazen bir kişide değişik sembolik anlamlardan hangisini ifade ettiğini iyi bir tabirci bilebilir.
Rüya bu özelliklerinden dolayı İslam kültüründe de üzerinde dikkatle durulan bir konu olmuştur. Peygamber gerçeği yansıtan rüyaları "Salih rüya" olarak tabir etmektedir.
Bu kitapta islam dünyasının önemli rüya yorumcusu İmam Nablusi’yi esas almak üzere diğer önemli yorumculardan İbn Şirin, Cafer-i Sadık, İbn Kesir, Salimi Ve Kirmani'in görüşlerine başvurduk. Bir taraftan maddeleri çoğaltırken, muhteva açısından da zenginleşmesi için değişik yorumları yansıtmaya çalıştık. Bütün Rüyalarınızın yorumunu değişik alimlerin görüşleriyle kitabımızda bulabilirsiniz.
RÜYA NEDİR İnsanların uyku sırasında gördükleri şeye veya şeylere rüya diyoruz. Arapça kökenli bir kelimedir. Sözlük anlamı, görünen şey demektir. Rüyanın Türkçe karşılığı düş tür. Ancak düş sözcüğü tam olarak rüya sözcüğünün anlamını karşılayamaz. Rüya, daha geniş anlamlar ifade eder. Bunların neler olduğunu ilerdeki satırlarımızda ele alacağız. Rüya görmeyen insan yoktur. Sadece uyandıktan sonra bazı insanlar rüyalarını hatırlatmazlar. Bütün insanları ilgilendiren böyle bir konumun geniş ve tutarlı bir açıklamaya ihtiyacı vardır. Ne yazık ki mahiyeti itibarıyla nesnel şeyler söyleme imkanı yoktur. Zira rüya, ruh gibi çok soyut bir olaydır. Düşünce ve akıl da soyut varlıklar olmalarına rağmen, rüya derecesinde değildirler. Sonuçlarından hareketle düşünce ve akılı kavramak, onları irdeleyip ortaya koymak mümkündür. Ama aynı şeyi rüya için söylemek mümkün değildir. Rüyayı iki yönden ele almak gerekir: İnanç açısından. Bilim açısından. İnanca göre rüyayı ele aldığımızda üç çeşit rüya karşımıza çıkar: Rahmani (doğru) rüyalar. Şeytani rüyalar. Günlük olayların etkisiyle veya vücudun rahatsızlığı sonucu meydana gelen rüyalar.
