İnsanların kaçıp kurtulmak istedikleri, ıslanmamak için önünden kaçtıkları, nasıl da yağıyor mübarek, dedikleri yağmur, her nedense bana o kadar keyif veriyor ki. Saatlerce altında kalıp, iliklerime kadar ıslanabilirim. İlk şiirimi yağmurlu bir günde yazdım. . .
İlk aşkımı ilan ettiğim zaman yağmur yağıyordu. . Ölümü ve intiharı düşündüğüm her anım yağmura rast geldi. . Yazılarımı bir editöre gösterdiğim ve kapıdan kovulduğum zaman sicim gibi yağmur vardı ve ben ıpıslaktım. . . Bir yağmurdan aldığım darbelerle günlerce hasta yattım. . . Yağmur üstüne yazdığım bir yazıdan dolayı ilk te’lif ücretimi aldım. Benim için ölüme gidecek olan kız, yağmurlu bir günde bana geldi. . . Beni hep yağmurlu günlerde terkedip gittiler. . .
En çok yağmurdan ıslandım. . İlham perilerim yağmurla birlikte indiler hep. . . Yağmur oldu delirdim önce, sonra yağmur ayılttı beni. . . Yağmurlu üç gün rızkım kesildi. Yağmurdu; kardelen çiçeklerini tanıdım. . . Ve bir yağmur daha vardı ki, onu ne ben söyliyeyim, ne siz benden işitin. . . Ben yağmuru severim, ve dahi yağmur sever beni. . . Yağmur yüzünden yazar oldum. . . En çok da yağmuru yazdım kitaplarıma. . . İçimde nedense çok yağmur var!