Birçok nesil onun maceraları ile büyüse de o, zamana karşı direnmekte bir hayli kararlı gibi görünüyor. Kimden mi bahsediyoruz?.. Tabii ki koskoca bir yüzyıla meydan okuyarak hiç büyümeyen ve sevgili dostu Teneke Çıngırak’ın yaydığı peri tozlarının yardımıyla dünyanın dört bir yanına uçmayı başarabilen eski dostumuz Peter Pan’dan... 20. yüzyılın başlarında, İskoç yazar James Matthew Barrie tarafından dünya edebiyatına armağan edilen Peter Pan karakteri, Fransız yazar Sébastien Perez’in sınır tanımaz hayal gücü ve Martin Maniez’in yüzyıl öncesi çocuk kitaplarına saygı duruşunda bulunduğu nostaljik çizimleri eşliğinde Peter’in Günlüğü adını taşıyan yepyeni bir kitapla günümüz çocukları için yeniden canlanıyor. Peter’in Günlüğü, kalpleri fethetmiş bir masal kahramanının her daim gizemli kalmış geçmişine doğru, 19. yüzyıl Londra’sında sürükleyici bir gezintiye çıkarıyor okurlarını. Peter’in köklerine doğru çıkılacak yürek burkan bu yolculukta yolumuz; öksüzler yurdundan tekinsiz Londra sokaklarına, ardından da Kaptan Kanca’nın acımasız güvertesine kadar uzanıyor. Öksüzler yurdundaki diğer tüm çocuklar gibi geçmişini hatırlamayan Peter, haylazlıktan geriye kalan zamanını hafızasını geri getirmesine yardımcı olması için kendisine verilen deftere günlük tutarak geçiriyor. Çünkü küçük Peter’in bomboş bir sayfadan oluşan kısacık hayatında tek bir yaşama amacı var: Ne kendisini ne de yüzünü hiç anımsayamadığı biricik annesini bulabilmek ve tuttuğu günlüğü ona okutabilmek... Bu uğurda çıktığı yolda ona destek olup kol kanat geren Kayıp Çocuklar’ın, Teneke Çıngırak’ın ve Zambak’ın yardımları Peter’in çocuksu zaferlerine zafer katarken, ebedi çocukluk efsanesini ise hem zihinlerde hem de kalplerde adeta ölümsüzleştiriyor. Perez ve Maniez’in, nostaljik motifleri çağdaş öğelerle harmanlayarak yoğurdukları bu yeni Peter Pan yorumu, günümüz çocuklarına benzersiz bir masal kahramanı ile tanışmak için sihirli bir kapı aralarken, çocukluklarına özlem duyan yetişkinler için ise coşku dolu bir yolculuk deneyimi vaat ediyor.
